O kadar çok dram ve kurban kültürünün içinde yaşıyoruz ki,
bir süre sonra dram ve kurban gerçeğimiz oluyor.
Doğal olarak tam tersi de geçerli.
Hayatta öğrendiğim en önemli derslerden biri; üzülmek insani
bir duygudur ve zaman zaman gazımızı olmak için gereklidir ama hiç bir şeyi
değiştirmez, hatta ondan beslenmeye başlarsan bir anafor gibi seni de yutar,
içinden çıkamazsın.
Değişim eyleme geçmek ile ilgili bir şey.
Öldüm de, kahroldum da, yüreğim dağlanıyor da, aklım almıyor
da... Bunlar eylemsiz insanın egosunu tatmin (bak üzülüyorum memlekette olan
bitene ilgisiz değilim) ya da toplumsal onay içerikli zırlamalar...
Ülkede yaşanılan bütün kötü, hastalıklı eylemlerin en büyük
sebebi kişiliği ve düşünce yapısı ve ekonomik bağımsızlığı oturmamış,
gelişmemiş bir toplumun yıkıcılığı, biraz toplumsal ergen psikolojisi ve onun
davranış biçimi.
Birey olarak yapabileceğin, üzülmenin ötesinde, kendini
geliştirmek ve en azından etrafına güzel şeyler sunmak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder