Çok garip bir şekilde karşılaştığım bir sözcük "emo". İngilizce emotional sözcüğünden elde edilmiş. Türkçe karşılığı metal dinleyen kendine zarar veren kişi. İngilizce tanımı ise bu sözcüğün bende oluşturduğu izlenimin bire bir karşılığını veriyor: an individual or group of people associated with the subculture and listen hardcore punk rock. ( alt kültürle ilişkili ve punk rock dinleyen kişi ya da grup)
Duygularımızı beynimizin yönettiği hormon dediğimiz kimyasal kokteyllerinin kanımıza karışım oranları belirler. Beynimizi yönetme olasılığımız duygularınızı yönetme olasılığından daha yüksektir. Bu iki ayrı karekter iki ayrı yönetici gibi davranırlar ama ikisini uyum içinde çalışmasını sağlamak da olasıdır. Bunun için kişinin önce duygusal stabileteyi sağlayabileceği enstrümanlara ve iyi bir eğitim ile (formal ya da resmî (oficial) eğitim olmasına gerek yok) farkındalık geliştirmesi gerekir.
Emo'nun bizdeki karşılığı Müslüm Baba hayranları olabilir. Duygularını yönetemeyen bu yüzden de altkültür enstrümanlarıyla kendine ve çevresine zarar veren bir tip ile karşılaşırız. (Gerçi emo bunun farkında değildir)
Hayat tatlı yönlerinden daha çok acı tarafları ve acımasızlıkları ile hayatımızı biçimlendirir. Bütün güzel anlar kısa, acılar uzun sürelidir. (Orgazm anı ile bacağınızın kırığının ya da bir yaranızın iyileşmesini düşünün) Güzel haber, herşey geçicidir.
Hayata nasıl ve nerede başladığımız bizim seçimimiz değildir. Onun bize hazırladığı planları asla yaşamadan bilemeyeceğiz. Ama hayatımız onun bize yaptıkları karşısında verdiğimiz tepkilerle biçimlenir. Doğru tepkileri vermek hayatın doğası ve insanın egosu yüzünden her zaman mümkün değildir.
Farkındalık geliştirmek öğrenilebilir, bu da bizi bir emo olmaktan koruyabilir. Belki böylece duygularınız sizi değil, duygularınızı siz yönetirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder