Bir çoban duygularını üflüyor kavalına. Sessizlik bölünüyor.
Geceleyin doğar şairler, sessizlik var oluşumuzu en derinden hissettiğimiz andır çünkü ve ancak gece tanrısal bir sessizlik sunar size. Uzak, çok uzak yıldızların ya da Ay'ın aydınlattığı bir gecede şehir ışıklarından uzak yüksek bir tepeye oturur ve uzaklara dalarsa gözleriniz, ruhunuzun size sizi fısıldayan türlü hikayelerini duyarsınız.
Sessizliğin sesini işitmekle başlar sessizlik.
Kentlerin, televizyonlar ve radyoların, arabaların, insanların kuru gürültüsünden sıyrılabiliyorsanız eğer; çocukluğunuzla, çocukluğunuzun anne ve babasıyla ve daha nice kahramanıyla da bağ kuruyorsunuzdur demektir.
İnsanı insanlıktan çıkarmak istiyorsanız, çocukluğu ile olan bağını koparın, masumiyetini yok edin sonra, öyle ya da böyle çocukluğunu yaşamamış insanlar çıldırır en çok, vahşileşir.
Yurttaş Kane sinema tarihinin en önemli filmlerinden birisidir. Herşeye sahip milyarder medya imparatoru son nefesinde "rosebud" (gül tomurcuğu) der. Başka bir gazeteci bu milyarderin hayatını araştırmaya başlar ve "rosebud*"'ın çocukken kullandığı bir kızak olduğunu bulur.
Çocuklukta yaşadığımız mutluluklar, en kalıcı olanlardır, bizi en çok etkileyenlerdir. Tam tersi de doğrudur, çocukluk travmalarını atlatmak en zor olandır.
*Bazıları aslında "rosebud"'ın milyarderimizin kız arkadaşının klitorisine taktığı isim olduğunu söyler, ihtimal doğrudur. Çünkü her erkek cinsellikle biraz takıntılıdır. Frued'a göre fallik dönemde yaşadıklarımız geleceğimizi belirler, kızak simgesinin Oedipus Kompleksi'nin gölgesinde klitorise dönüşmesi de muhtemeldir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder