Optimizm Pesimizm Skeptizm
"Bardağın dolu tarafına bak." diye bir söz vardır. Bunu birazdan yazacağım ama önce bu konuya nereden geldiğimi yazmak istiyorum.
Dün sabah ağır bir yağmur altında koşarken aklıma geldi.
Koşmayanlar için koşunun neden insan için önemli olduğunu da yazmak isterim. Bazı koşucular bilir, bazen koşucu koşmanın belirli bir anında "runner's high" denilen bir kendini çok iyi hissetme haline yakalanır. Bu kişinin esrime, euphoria anını hissetmesini sağlayan; dopamin, serotonin, adranelin hormonlarının anlık olarak sizi ve algı düzeyinizi değişime uğratması ve etrafınızı farklı algılamanızla ve bundan inanılmaz bir keyif almanızla ilgilidir. Bir çeşit orgazm anıdır. Biraz da uçakların belirli bir yükseltide belirli bir hızda inişe geçmeleri sonucu oluşan "yerçekimsiz anı" yakalamak gibidir. Ancak deneyimli sporcular bunu yaşayabilir. Çünkü belirli bir emek, deneyim ve ototelik bir kişilik gerektirir. Bu kavramın diğer adı flow (akış) anıdır.
Optimistik (iyimser)
İyimserlik hep övülen bir niteliktir. Olayların iyi tarafına bakmak genelde salık verilir.
Sabah koşuda dank eden şey ise, insanların sürekli iyimser kalarak her iyi şeyin bir süre sonra kötü olabileceğini gözardı etmelerinin yanısıra kötüye kendilerini kapatmaları herşeyi iyi görme halinin yıkıcılığıydı.
Sürekli bardağın dolu tarafını görmek bir süre sonra bizi bardağın boş tarafını görmemekten alıkoymaz mı? Oysa hayat bir dengede olma, olabilme hali değil midir? Ölüm olmasa yaşam bu kadar anlamlı olur muydu? Ya da tam tersi?
Pesimistik (Karamsar)
Bazıları da her zaman bardağın boş kısmına bakmak için doğarlar sanki, bunların en paranoyak olanları gazetecilerdir; sürekli olumsuz haberlerle hayatınızı cehenneme çevirirler. Üçüncü sayfalar tam bir cehennemdir. Bütün enerjinizi negatife yönlendirir. Bu biraz da insanların zor durumlarına bakarak kendi güvende olma anının tadını çıkarmak ile ilgilidir.
İnsanlar kıskanç yaratıklardır. Birşeyi başardığınızda birçok insan sizi kıskanarak takdir eder. Hatta kişi biraz yakınınızda ise bundan kendine pay çıkarır. "Kimin arkadaşı be?" " Aslanım!" Bu söylemler kişinin içinde bulunduğu kıskançlığı yön değiştirterek kendine pay çıkarma halidir.
Oysa yaşam kötü kadar iyi şeylerle de akar. Bir tohum toprağa düşer, bir bebek doğar...
Skeptik (şüpheci)
Gördüğümüz, duyduğumuz, hissettiğimiz, yaşadığımız bir arayüzdür. Bu biraz bilgisayarın çalışmasına benzer. Bilgisayar ekranı bir ara yüzdür. Windows ya da Google işaretine tıkladığınızda arka planda 0-1-0-1 ile çalışan bir elektrik akım sistemi devasa bir iş yapar ama biz bunu asla algılamayız. Google'a tıkladığımız için Google'ın çalıştığını düşünürüz.
Yaşadığınız birçok şeyin bir ilizyon olduğu, olabileceği gerçeği ancak şüpheci bir aklın ürünüdür.
Dindar insanlarla yapılan bir çalışmada dini liderleri dinlerken çekilen, kişilerin beyin fMRI'larında ( bir çeşit beyin röntgeni) beyinlerinin sorgulama bölümlerinde hiçbir hareketlilik olmadığı ortaya çıkmış. Bunun tabi ki bir evrimsel nedeni var; sürü atalarımız bazı konuları lidere bırakarak kendilerine güvenli bir alanda hayattan keyif alma ayrıcalığı kazandırıyorlardı. Evrim çok yavaş işleyen bir fenomendir. Herşeyden şüphe sizi, yaşamınızı yaşanmaz hale getiren bir paranoyak haline getirir. Şüphe etmemek ise sürünün bir üyesi olmaya iter.
Denge bizim en değerli hazinemizdir, yitirirsek düşeriz.
Mutlu yıllar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder