80/20 Kuralı Ve Anlamsız Tartışmalar
Bazen sadece bir cümle hayatınızı değiştirir, küçük bir hareket.
Eğer bir tartışma iki dakikadan uzun sürmüşse iki kaybeden vardır. Ortaya koyduğumuz argüman eğer doğruysa karşı taraf bunu hemen anlayacaktır, eğer ortaya koyduğunuz argüman karşı tarafı ikna etmiyorsa ya çok aptalcadır, ya da karşı taraf gerçek bir bir idiottur. Tartışmayı bırakın, "tamam abi!" deyip kenara çekilin.
Aziz Nesin Türk halkının yüzde 60 aptaldır demişti, ardından kıyamet koptu oysa Aziz Nesin hale etkisi ile bunu söylemiş olduğu düşünüyorum. (Hale etkisi, sevdiklerinizin negatif yönlerini görmemek demek, anneniz ya da babanız ya da evladınızın hep doğru işler yapacağına inanmak olarak açıklanabilir. Aziz Nesin'de yaşadığı topluma torpil geçmiş bence. ) Gerçek oran yüzde 80'dir ve bu bütün irili ufaklı toplumlar, gruplar için gecerlidir. (Halen de iyimser bir orandır.) Rastgele, tanıdığınız 10 insanı düşününün; 8 tanesi, eğitim düzeyi düşük, iyi düşünemeyen, duygusal olarak olgunlaşmamış birer odun kafalıdır.
Tanıdığımız kadınların yüzde 20'si güzel, erkeklerin yüzde 20 yakışıklı, temiz ve bakımlıdır. Yüzde 80 çirkin, pis ve bakımsızdır, bozulmuş deri tulum peyniri gibi kokarlar ve kendi kokularına alıştıkları için bunu asla farketmezler. Aptallar, pis kokanlar ve ölüler bütün cezayı etrafındakilere kesenlerdir.
80 /20 kuralı İtalyan ekonomist Vilfredo Pareto’nun 1906 yılında, ülkesindeki gelir dağılımının eşitsizliğini göstermek için oluşturduğu bir matematiksel formüle dayanır. İtalya'daki toprakların yüzde 80'nine yüzde 20'lik bir kesimin sahip olduğunu farketmiş ve bu kuralı geliştirmiştir.
Bana hayatı tek sözcükle anlat deseler bunu "adaletsizlik" olarak anlatırdım. Bunu hayal kırıklığına uğrayıp pes etmek olarak algılamamak gerektiğine inanıyorum, tam tersine bu adaletsizliğe kendimizi hazırlamamız gerektiğine inandığım için bunu söylüyorum.
Hayat adaletsizdir, bu adaletsizliğe karşı dirençli bir tutum sergilemediğimiz sürece daha da adaletsiz olacaktır.
Bu adaletsizliği, insanların aptallığını, geliri, iyi eğitimi, okuyan birey olmayı, vs. en iyi anlatan da matematiksel olarak 80/20 oranıdır. İnsanların pozitif diyebileceğimiz özelliklerinin oranı yüzde 20 civarıdır. Bu yüzden biri ile tartışmadan önce yüzde 80'lik bir dunkofluğun (Almanca aptal) sizi beklediğini düşünün.
Siz kendinizi kandırabilirsiniz ama matematik yalan söylemez. Hayat 80/20 oranı ile çalışır.
Koşanlar için bonus:
Antrenman yaparken antremanlarınızın yüzde sekseni düşük yoğunluklu yüzde 20 yüksek yoğunluklu olmalıdır. Böylece optimum gelişim sağlarsınız. Ultra koşuyorsanız en verimli yüzde 20'yi son km'lere saklayın.
Yaşayanlara bonus:
Ömrümüzün yüzde 20 verimli bir dönem olarak geçer yüzde 80 verimsiz ve sıkıntılı. Bu yüzde yirmi de 25-40 arasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder