23 Kasım 2018 Cuma

Oolong Çayı Ve Nörotransmitterler

Euphoria bir esrime halidir, coşkuyu yakalamak, bir süreliğine de olsa orada kalmaktır. Euphoria'yı yakalamanın en kolay yolu cinsel olgunluğa erişen her hayvanın yaptığı gibi çiftleşmektir. İnsan için bu zaman zaman takıntı haline gelebilir. Frued'e göre bu insanın fallik dönem takıntısıdır. Çocuk cinsel organının bir keyif unsuru olduğunu anladığı dönemde takılıp kalırsa bu kişinin yetişkinliğini de biçimlendirecek ve euphoriayı hep cinsellikte arayacaktır. 

Keyif, euphoia ya da mutluluk dediğimiz anlarda aslında olan şey üç güçlü nörotransmiter; dopamin, serotonin ve oksitosinin beyni ele geçirmesidir. Tehlike anında ise diğer iki güçlü nörotransmiter devreye girer; adrenalin ve noradrenalin. Bu savaş ya da kaç nörotransmiterleri bizi hayatta kalmamızı sağlamak için ilkel atalarımızın bedeninde ortaya çıkmışlar ve günümüz modern insanın bedeninde de yaşamaya devam etmektedirler. Modern yaşamımızın insanı işinden içinden çıkılmaz duruma getiren de bu iki hayatta kalma (survive) nörotransmiterir.  İlkel atalarımız Afrikanın düzlüklerinde etobur bir yırtıcı  ile karşıtlığında böbreküstü bezlerinizden kanlarına bir şelale gibi bu nörotransmiterler salgılanırdı; işte o anda kaçarak ya da savaşarak hayatta kalan homo sapiens türünün en son torunlarıyız. 

Modern hayatlarınızın en büyük problemleri bu en derine, DNA'mıza yazılmış ilkel hayatta kalma kodlarının başımıza bela olmasıdır. Her türlü tehlike anında adrenalin ve noradrenalin kana karışır ama çoğu zaman tehdit ya görünmez ya da ne kaçacak ne de savaşabileceğimiz kadar eşitimiz değildir. İşte bu anda beden biçare durumuna geçerek stres nörotransmiteri kortizolü devreye sokar. 
Bunu o kadar çok yaşarız ki aynı diyabette olduğu gibi sistem yalama olur. Hayatımız çekilmez bir stress kaynağına dönüşür.
Diyabet dediğimiz şey pankreasın aşırı karbonhidrat (şeker) tüketimi sonucu doğru dürüst işlemez hale gelmesidir. 

İnsanın bu her alanda yalama olma durumu bizi yapay keyif araçlarını keşfetme yoluna itmiştir. 
En eskileri afyondan elde edilen haşhaş sakızı, bir mayalanma içkisi olan şarap ve bira ve içilebilir alkolün diğer türevleridir. Kahve, koka, kakao ve çay ise modern zamanların en önemli keyif araçlarıdır. 

Çay hayatımda keyif aldığım en önemli euphoria aracıdır. Gittiğim her yerde çay çeşiti ararım. Bildiğim bir diğer konu; massproduct (cola,meyve suları, buzdolabı gibi çoğunluğun tüketimine sunulan ürünler) denilen herşey berbattır. Çünkü size keyif verirken amaç para kazanmak olduğu için özellikle yeme ve içme amaçlı üretilenler sizi hasta eder. Tek tat vardır bu ürünlerde, sizi bağımlı kılacak aç gözlü kapitalist bir tat. Bu yüzden çayda da butik olanı ararım hep.

Bütün bu yazıya ilham veren ise sabah sabah yudumladığım, Jade Ti Kuan Yin İlkbahar Hasadı Oolong Çayı. İlk yudumu sigara izmariti tadında olan, yudumladıkça gerçek dokusunu ve karekterini ortaya çıkaran odun kokusu sinmiş tadıyla, yeni uyanan beynimi nörotransmitter akınına boğan  bir euphoria kaynağı. 

En güzeli de böyle bir yazıya kaynaklık etmesi. 








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder